MİRAS PAYLAŞIM SÖZLEŞMESİ: GEÇERLİLİK VE TEMEL ŞARTLAR
Miras bırakanın (murisin) vefatıyla birlikte, sahip olduğu tüm malvarlığı aktifleri ve pasifleriyle tereke olarak adlandırılan hukuki bir bütün oluşturur. Tereke, taşınır ve taşınmaz mallar, banka hesapları, şirket hisseleri, kripto varlıklar, fikri haklar (marka, patent vb.), alacaklar ve borçları içerir. Mirasçılar, miras bırakanın ölüm anından itibaren, terekeye elbirliği mülkiyeti esasına göre ortak olurlar. Yani tereke üzerindeki haklar, mirasçılar arasında paylaştırılmadan önce bölünemez bir bütündür.
Elbirliği mülkiyeti ile sahip olunan malvarlığında tasarrufta bulunmak oldukça güçtür. Uygulamada mirasçılar arasında yaşanan hukuki uyuşmazlıkların başında bu husus gelmektedir. Elbirliği mülkiyetini sona erdirmek açısından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) madde 676 ve devamında mirasçılar arasında miras paylaşım sözleşmesi yapılabilmesi kabul edilmiş ve sözleşmenin geçerliliği ise bazı şartların mevcudiyetine bağlı olarak geçerli ve bağlayıcı kabul edilmiştir.
İşbu yazımızda elbirliği mülkiyetini sona erdirerek mirasa konu varlıkların paylaşılması (taksimi) veya paylı mülkiyete çevrilmesine olanak sağlayan miras paylaşım sözleşmesinin detayları incelenmektedir.
1. Miras Paylaşım Sözleşmesi Mirasbırakan Vefat Ettikten Sonra Kurulmalıdır
Mirasçıların mirasçılık hakları, mirasbırakanın (muris) vefat etmesi ile doğmaktadır. Murisin vefat anı itibarıyla mirasçılar, ayrıca bir işleme gerek kalmaksızın murisin malvarlığı üzerinde elbirliği mülkiyeti ile hak sahibi olurlar. Muris vefat etmeden önce mirasçılık haklarının doğumundan bahsedilemeyeceği için murisin vefatından önce mirasçılar arasında miras paylaşım sözleşmesi kurulması halinde sözleşme geçersiz olacaktır.
Murisin izninin bulunması veya murisin de sözleşmeye katılması halinde miras paylaşım sözleşmesi geçerlilik kazanabilmektedir. Murisin izni veya katılımı olmaksızın murisin vefatından önce yapılan geçersiz miras paylaşım sözleşmesi uyarınca taraflar yerine getirdikleri edimlerin geri verilmesini talep edebileceklerdir.
2. Atanmış ve Yasal Mirasçıların Tamamı Miras Paylaşım Sözleşmesine Taraf Olmalıdır
Miras paylaşım sözleşmesinin en önemli şartlarından birisi de sözleşmeye tüm mirasçıların katılmasıdır. Burada sözü geçen mirasçılardan hem yasal mirasçıları hem de muris tarafından atanmış mirasçılar anlaşılmalıdır. Sözleşmenin geçerli sayılabilmesi için tüm bu mirasçıların sözleşmeye taraf olarak katılmaları ve sözleşmede belirlenen hususları kabul etmeleri gerekmektedir. Bir mirasçının dahi sözleşmeye taraf olmaması halinde geçerli bir miras paylaşım sözleşmesinden bahsedilemez.
Mirasçılar arasında kısıtlı olanlar bulunuyorsa kısıtlının vasisi de miras sözleşmesine katılabilir. Ancak, bunun için öncelikle vesayet makamının izni gerekmektedir.
3. Miras Paylaşım Sözleşmesi Mutlaka Yazılı Şekilde Yapılmalıdır
Miras paylaşım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmış olması şarttır. Bu şart, geçerlilik şartı olup yazılı şekilde yapılmamış olan miras paylaşım sözleşmesi geçerli sayılamaz. Burada bahsedilen yazılı şekil şartı “adi yazılı” şekil şartıdır. Yani noterlik düzenlemesine veya onaylanmasına gerek olmadığı gibi el yazısı ile yazılı olması dahi zorunlu değildir. Ancak, ispatın kolaylaştırılması açısından sözleşmenin noterlikte yapılmış olması, olası bir hukuki uyuşmazlık halinde mirasçıların faydasına olacaktır.
4. Miras Paylaşım Sözleşmesi Kurulması İçin Elbirliği Mülkiyeti Bulunmalıdır
Vefat etmesi üzerine murisin malvarlığı üzerinde elbirliği mülkiyeti oluşmaktadır. Miras paylaşım sözleşmesinin konusu, elbirliği mülkiyeti ile sahip olunan malvarlığının mirasçılar arasında taksimi olabileceği gibi elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi de olabilir. Ancak, halihazırda paylı mülkiyete geçilmiş olan malvarlıkları üzerinde miras paylaşım sözleşmesi yapılması mümkün değildir. Bir diğer deyişle, miras paylaşım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için henüz payların belirlenmemiş olması ve malvarlığı üzerinde elbirliği ile mülkiyet halinin devam ediyor olması gerekmektedir.
5. Diğer Hususlar
Miras paylaşım sözleşmesi ile mirasçıların anlaştığı hususlar belirlenmiş olmasına rağmen malvarlığında tüm mirasçıların katılımı ile farklı bir tasarrufa gidilirse artık sözleşmeden dönülmüş sayılır.
Miras paylaşım sözleşmesi yapıldı ise elbirliği mülkiyetinin terk edilmesi kararlaştırıldığı için ve tüm mirasçılar dahil olduğu için ortaklığın giderilmesi istenemez. Bir diğer deyişle, miras paylaşım sözleşmesinin varlığı, ortaklığın giderilmesi davasının açılması önünde bir engeldir.
Miras paylaşımı, aile içi ilişkilerde hem maddi hem de manevi açıdan etkileri bulunan önemli bir süreçtir. Süreçten tüm aile üyelerinin tatmin olmuş şekilde ayrılabilmesi paylaşımın adaletli ve hukuka uygun yapılmış olmasına bağlıdır. Pek çok örnekte paylaşım yapılamadığı için hem aile ilişkilerinin zayıfladığı görülmekte hem de uyuşmazlık bulunan mallarda tasarruf edilemediği için maddi kayıplara yol açmaktadır. Tüm bu süreçleri sıkıntısız bir şekilde atlatmak adına miras paylaşımında avukat desteği alınmasını tavsiye ederiz.