LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN İSTİFASI VE TESCİLİ
Limited şirketlerde yönetim ve temsil yetkisi, müdür ya da müdürler tarafından yürütülmektedir. Türk Ticaret Kanunu, müdürlerin görev süresine dair herhangi bir alt veya üst sınır belirlememiştir. Bu doğrultuda, müdürlerin görev süresi şirket sözleşmesi ile düzenlenebileceği gibi süresiz olarak da öngörülebilir. Bununla birlikte, bir müdürün istifa etmek suretiyle görevine son vermesi her zaman mümkündür. Bu durumda, istifanın üçüncü kişilere duyurulabilmesi amacıyla, müdürlüğün sona ermesine ilişkin değişikliğin ilgili ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmesi gerekmektedir. Ancak, söz konusu tescil ve ilan süreci uygulamada bazı hukuki sorunlara ve anlaşmazlıklara yol açabilmektedir.
İstifa, tek taraflı bir irade beyanı olup karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte hukuki sonuç doğuran bir işlemdir. Bu çerçevede, limited şirkette görevli bir müdürün istifa etmesi durumunda, şirketin bu istifayı onaylamasına ya da kabul etmesine gerek bulunmamaktadır. Müdürlük sıfatı, istifa beyanı ile geçerli şekilde sona ermektedir. Mevzuat kapsamında, istifanın yazılı veya sözlü olarak yapılmasına ilişkin herhangi bir zorunluluk getirilmemiştir. Bununla birlikte, ispat kolaylığı sağlamak amacıyla, istifa beyanının şirkete ve varsa diğer müdürlere yazılı olarak sunulması tavsiye edilmektedir. Ayrıca, ticaret sicili başvurularının yazılı dilekçe ile yapılması gerektiğinden ve sicil tarafından istifa beyanının talep edilen belgeler arasında yer almasından dolayı, bu beyanın yazılı olması hukuki bir gereklilik arz etmektedir.
Müdürlük görevinden ayrılan kişinin istifası derhal hüküm ve sonuç doğurduğundan, istifa bildirimi yapıldıktan sonra şirket adına işlem gerçekleştirmesi hukuken geçersiz sayılacaktır. Ancak, tescil işlemi tamamlanmadan önce bu geçersizliğin, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülememesi mümkündür. Bunun nedeni, istifa beyanının şirket ile müdür arasındaki iç ilişkide derhal hüküm ifade etmesine rağmen, tescil sürecinin tamamlanmaması nedeniyle üçüncü kişiler açısından henüz resmi olarak duyurulmamış olmasıdır. Bu bağlamda, tescil işleminin yetkili merciler tarafından zamanında ve usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Tescil başvuruları, ilgililer, temsilciler veya hukuki halefler tarafından yapılabilmektedir. Ticaret Sicili Yönetmeliği, limited şirketlerde temsil yetkisine ilişkin tescil başvurularında yetkili kişileri müdürler olarak belirlemiştir. Ancak, istifa eden müdürlerin kendi istifalarına ilişkin tescil başvurusu yapmaları hususunda uygulamada çeşitli tartışmalar yaşanmaktadır. Birçok ticaret sicil müdürlüğü, müdür istifasına ilişkin tescil başvurularında dilekçe, istifa beyanı ve ortaklar kurulu kararını zorunlu tutmaktadır. Ortaklar kurulu kararının başvuruda aranması, istifanın tek taraflı hukuki sonuç doğuran bir işlem olma niteliğini zayıflatmaktadır. Ayrıca, bu belgenin talep edilmesi, istifa eden müdürün ticaret siciline bizzat başvuru yapma olanağını ortadan kaldırmaktadır. Bu konuda Yargıtay’ın farklı tarihli kararlarında farklı içtihatlara yer verilmiştir.
Örneğin, Yargıtay 2019 tarihli kararında, bir şirket müdürünün istifa etmesine rağmen, şirket tarafından tescil başvurusunun yapılmamasını hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirmiş ve bu nedenle istifa eden müdürün doğrudan başvuru yapabileceğine hükmetmiştir. Buna karşın, Yargıtay’ın daha eski bir kararında, istifa eden müdürün, istifasının tescili için başvuruda bulunabilecek kişiler arasında yer almadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Yine bir başka kararda ise, müdürlüğün sona ermiş olması nedeniyle, tescil başvurusunun istifa eden müdür tarafından değil, şirketin diğer yetkili müdürü tarafından yapılması gerektiği içtihat edilmiştir.
Sonuç olarak, tescil başvurularında ortaklar kurulu kararının aranması, istifa beyanının hukuki niteliği ile örtüşmemekte ve istifa eden müdürün başvuru hakkını elinden almaktadır. Bu sebeple, tescil sürecinde ortaya çıkan bu hukuki uyuşmazlıkların giderilmesi adına, Yargıtay’ın konuya ilişkin içtihatlarında istikrarlı bir yaklaşım benimsemesi büyük önem taşımaktadır.