Kümüş & Yüksel Partners Logo

Genel Kurul Kararlarının Tescili ve Müdürlük Yetkisi

TİCARET HUKUKU
18 Şub 2025
Post görseli

GENEL KURUL KARARLARININ TESCİLİ SÜRECİNDE TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜKLERİNİN YETKİSİ

Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), ticaret sicili müdürlüklerine, tescil işlemlerinde gerekli yasal şartların sağlanıp sağlanmadığını denetleme yetkisi tanımaktadır. Ticaret Sicili Yönetmeliği'ne göre bu denetim, belirli şekli kriterler doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, tescil başvurusunun ilgili kişiler tarafından yapılıp yapılmadığı, gerekli evrakların eksiksiz sunulup sunulmadığı ve tescil edilmek istenen kararın şirketin ana sözleşmesine veya kanunun emredici hükümlerine aykırılık taşıyıp taşımadığı değerlendirilmektedir. Ancak, ticaret sicili müdürlüklerinin denetleme yetkisinin maddi hukuka uygunluk denetimi bağlamında sınırları, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında tartışmalı bir konu olmaya devam etmektedir. Bu tartışmalar özellikle, sermaye şirketlerinin tescile tabi genel kurul kararlarının geçerliliği hususunda yoğunlaşmaktadır.

Öğretide üç temel yaklaşım bulunmaktadır. İlk yaklaşıma göre, iptal edilebilirlik halleri de dâhil olmak üzere hükümsüzlük sebeplerinin tamamı ticaret sicili müdürlükleri tarafından incelenmelidir. Bu görüşü savunanlar, sicil müdürlüklerinin kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılıkları değerlendirerek maddi hukuka uygunluk denetimi yapma yetkisine sahip olduğunu ileri sürmektedir.

İkinci yaklaşıma göre, sicil müdürlükleri yalnızca açık ve belirgin ihlallerin mevcut olması durumunda tescil talebini reddetmelidir. Ancak, iptal edilebilir nitelikte olup, hukuki değerlendirme gerektiren durumlarda müdürlüklerin tescil talebini reddetmeyerek konunun mahkemeye taşınmasını sağlamak gerektiği savunulmaktadır.

Üçüncü yaklaşım ise, ticaret sicili müdürlüklerinin iptal edilebilir nitelikteki kararları hiçbir şekilde tescilden kaçınamayacağını savunmaktadır. Bu görüşe göre, iptal edilebilirlik hallerine ilişkin değerlendirme yetkisi yalnızca mahkemelere aittir ve sicil müdürlüklerinin bu konuda takdir yetkisi bulunmamaktadır. Aksi bir uygulama, müdürlüklerin mahkeme yerine geçmesi anlamına geleceğinden, hukuka aykırılık teşkil edecektir.

Yargıtay’ın konuya dair içtihatları zaman içerisinde değişkenlik göstermiştir. 1980'li ve 1990'lı yıllarda Yargıtay, iptal edilebilir nitelikteki genel kurul kararlarının tescili konusunda ticaret sicili müdürlüklerinin herhangi bir denetleme yetkisi bulunmadığını ifade eden kararlar vermiştir. Ancak, son dönemde verilen bazı kararlar, Yargıtay’ın belirgin ve açık aykırılıklar içeren genel kurul kararlarının tescil edilmemesi gerektiği yönünde değerlendirmelerde bulunduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, "açık aykırılık" kavramının çerçevesi belirsiz olup, uygulamada farklı yorumlara yol açabilmektedir.

Sonuç olarak, ticaret sicili müdürlüklerinin inceleme yetkisinin kapsamı hem akademik tartışmalarda hem de Yargıtay içtihatlarında kesin bir çerçeveye oturtulamamıştır. Bu durum, müdürlüklere geniş bir takdir yetkisi vermekte ve hukuki işlemlerin öngörülebilirliğini olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, genel kurul kararlarının tesciline ilişkin başvurularda, söz konusu hukuki belirsizliklerin ve olası risklerin somut olayın özellikleri çerçevesinde dikkatle değerlendirilmesi önem arz etmektedir.

    Kümüş & Yüksel Partners Logo

İletişim

E-Posta: info@kypartners.av.tr

© 2024-2025 Tüm hakları saklıdır | KY Partners