Kümüş & Yüksel Partners Logo

Araç Değer Kaybı ve Tazmini

TAZMİNAT HUKUKU
15 Nis 2025
Post görseli

ARAÇ DEĞER KAYBI VE TAZMİNİ

Trafik kazaları, sadece araçlarda fiziksel hasarlara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda araç sahipleri ve diğer ilgili taraflar için ekonomik kayıplar da doğurur. Bu kayıplardan biri de araç değer kaybıdır. Araç değer kaybı, bir aracın kaza sonucu geçirdiği hasarın ardından, onarılsa bile kazadan önceki piyasa değerine göre daha düşük bir değere sahip olmasını ifade eder. Bu tür bir değer kaybı, araç sahibinin uğradığı bir zarar olup, hukuki süreçler ile tazmin edilebilir. Araç değer kaybının hukuki açıdan nasıl değerlendirildiği, nasıl hesaplandığı, tazminat başvurularının nasıl yapılacağı ve ilgili mevzuatlar, araç sahiplerinin ve avukatların doğru bir şekilde haklarını savunabilmesi için oldukça önemlidir.

1. Araç Değer Kaybı Nedir?

Araç değer kaybı, basit bir şekilde anlatmak gerekirse, trafik kazasına uğramış bir aracın kazadan sonra onarılsa dahi, ikinci el piyasa değerinin düşmesidir. Yani, bir araç kazadan önce belirli bir değere sahipse, kaza sonrasında aracın piyasa değeri, fiziksel olarak onarılmasına rağmen daha düşük olacaktır. Bu durum, özellikle kaza geçmişi bulunan araçların satışında, alıcılar tarafından bir değer kaybı olarak görülür.

Aracın kaza geçmişine dair kayıtlar, aracın alım satım değerini etkiler. Kaza geçiren bir araç, genellikle "hasarlı araç" olarak nitelendirileceğinden, ikinci el piyasasında değeri daha düşük olur. Bu tür bir zarar, araç sahibinin ekonomik kaybıdır ve hukuken tazmin edilebilir.

Yargıtay'ın çeşitli kararlarında araç değer kaybı, aracın kaza anındaki değerinin onarım sonrası düşmesi olarak tanımlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2016/5175 sayılı kararında, araç değer kaybının, kazanın niteliğine, aracın modeline ve diğer faktörlere göre hesaplanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu tür tazminatlar, araç sahibinin uğradığı maddi kayıpların giderilmesi adına oldukça önemli bir hukuki mekanizmadır.

2. Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?

Araç değer kaybı, genellikle uzman bilirkişiler tarafından hesaplanır. Her araç ve kaza durumu farklı olduğundan, hesaplama yöntemi de buna bağlı olarak değişir. Ancak genel olarak değer kaybı hesaplamasında dikkate alınan faktörler şunlardır:

  • Aracın Markası ve Modeli: Aracın markası, modeli ve üretim yılı, değer kaybı hesaplamasında önemli bir rol oynar. Örneğin, lüks araçlar veya yüksek performanslı araçlar, diğer araçlara göre daha fazla değer kaybı yaşar. Bunun nedeni, bu araçların yüksek piyasa değerine sahip olmaları ve onarım sonrası piyasada eski durumlarına geri dönemedikleridir.
  • Aracın Yaşı ve Kilometresi: Araç ne kadar yeni ve düşük kilometreliyse, değer kaybı genellikle daha az olur. Çünkü yeni araçlar, kaza sonrası daha düşük bir değer kaybı yaşar, ancak eski ve yüksek kilometreli araçlarda bu kayıp daha büyük olabilir. Araç yaşı ne kadar artarsa, değer kaybı da o kadar belirgin hale gelir.
  • Hasarın Cinsi ve Şiddeti: Kazanın şiddeti, aracın değer kaybını doğrudan etkiler. Eğer aracın önemli parçaları hasar görmüşse (motor, şasi, şanzıman vb.), onarımdan sonra araç eski değerine ulaşmakta zorlanır. Ayrıca, kazanın iç ve dış hasarları da ayrı ayrı hesaplanabilir. Örneğin, aracın iç aksamındaki hasar, dışarıdan fark edilmese de değeri düşürebilir.
  • Aracın Onarılabilirliği ve Onarım Kalitesi: Aracın tamirinin ne kadar profesyonelce yapıldığı, değer kaybını etkileyen bir başka faktördür. İyi bir onarım, aracın piyasa değerinin bir kısmını geri kazandırabilirken, kalitesiz bir onarım, aracın değer kaybını daha da artırabilir. Ayrıca, bazı araçlar, onarılsa dahi, belirli parçalardaki orijinal halin kaybolması nedeniyle değer kaybına uğrayabilir.
  • Piyasa Koşulları ve Talep: Araç değer kaybını etkileyen bir diğer faktör ise ikinci el piyasa koşullarıdır. Örneğin, belirli bir araç modeli için talep yüksekse, kazaya uğramış olsa bile değer kaybı daha az olabilir. Ancak talebin düşük olduğu bir modelde, kaza geçmişi aracın piyasa değerini ciddi şekilde düşürebilir.

Bu faktörler bir araya geldiğinde, aracın değer kaybı, çoğu zaman bir bilirkişi raporu ile belirlenir. Bilirkişi, aracın mevcut durumunu ve piyasa koşullarını değerlendirerek, aracın kazadan önceki ve sonraki piyasa değeri arasındaki farkı hesaplar.

3. Araç Değer Kaybı Talebi Nasıl Yapılır?

Araç değer kaybı talebinde bulunmak için belirli hukuki prosedürler izlenmelidir. Başvuru süreci, kazanın ve zararın türüne göre değişiklik gösterebilir. Aşağıda, değer kaybı talebi için izlenmesi gereken genel adımlar yer almaktadır:

  • Kazanın Bildirilmesi: Trafik kazası meydana geldiğinde, ilk olarak kazanın trafik sigortası şirketine bildirilmesi gerekir. Kazanın, kaza tespit tutanağı ile resmi olarak kayıtlara geçirilmesi önemlidir. Sigorta şirketine başvuru sırasında aracın onarımının ne kadar süreceği ve hasarın boyutu hakkında bilgi verilmelidir.
  • Bilirkişi Raporu Talep Edilmesi: Değer kaybının tespit edilmesi için, araç sahibi veya sigorta şirketi tarafından bir bilirkişi raporu talep edilmesi gerekir. Bilirkişi, aracın teknik incelemesini yaparak değer kaybı miktarını hesaplar. Bilirkişi raporu, mahkemede veya sigorta şirketi ile yapılan görüşmelerde esas alınan ana belgedir.
  • Sigorta Şirketine Başvuru: Sigorta şirketine yazılı başvuru yapılarak, araç değer kaybı talep edilir. Sigorta şirketi başvuruyu inceledikten sonra ödeme yapabilir ya da ödeme yapmaktan kaçınabilir. Eğer sigorta şirketi, değer kaybı talebini reddederse, araç sahibi arabulucuya başvurabilir.
  • Arabuluculuk ve Hakem Heyeti: Sigorta şirketi ile anlaşmazlık durumunda arabuluculuk başvurusu yapılabilir. Arabuluculuk, taraflar arasında anlaşmazlığın çözülmesi amacıyla yapılan bir süreçtir. Arabuluculuk başarısız olursa, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapılabilir.
  • Dava Açılması: Sigorta şirketi ve diğer taraflar ile anlaşmazlık durumunda, hukuki süreçler devreye girer. Araç sahibi, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak dava açabilir. Mahkeme, bilirkişi raporlarını dikkate alarak karar verir.

4. Araç Değer Kaybı Talebinde Zamanaşımı

Türk Borçlar Kanunu’na göre, değer kaybı talebinde bulunmak için belirli bir süre sınırlaması bulunmaktadır. Zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde başvuru yapılması gerekir. Ancak her hâlükârda kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde değer kaybı talebinde bulunulabilir. Bu süreler geçtikten sonra, talep edilen tazminat hakkı zaman aşımına uğrar ve talep reddedilebilir.

5. Trafik Sigortası Başvurusu ve Hukuki Süreç

14.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu'na eklenen düzenlemeyle, trafik kazası sonucu zarar gören kişinin sigorta şirketine başvurusu zorunlu hale gelmiştir. Bu başvuru, tazminat talep etmeden önce izlenmesi gereken ilk adımdır. Sigorta şirketi, başvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde yazılı olarak bir yanıt vermek zorundadır.

6. Sigorta Şirketine Başvuru Süreci

Trafik kazası sonrası araç sahiplerinin veya mağdurların, zararlarının tazmini için ilk adım olarak sigorta şirketine başvurmaları gerekmektedir. Sigorta şirketine yazılı başvurunun yapılması, sürecin resmi olarak başlatılması anlamına gelir. Başvuru sırasında, kazaya ilişkin tüm bilgiler ve belgeler (kaza tutanağı, zararlar, onarım belgeleri, bilirkişi raporu vb.) sigorta şirketine iletilmelidir. Sigorta şirketi, başvuruyu aldıktan sonra 15 iş günü içinde yazılı bir cevap göndermek zorundadır.

Eğer sigorta şirketi başvuruyu geç yanıtlarsa veya verilen cevap mağdurun taleplerini karşılamazsa, mağdurun hukuki hakları kullanılabilir. Bu noktada, zarar gören kişi dava açabilir veya Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvurabilir. Sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme, araç sahibinin kabul etmediği bir tutar ise, bu durumda da Sigorta Tahkim Komisyonu devreye girebilir.

7. Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru

Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta şirketleri ile sigortalılar arasındaki uyuşmazlıkları çözmek amacıyla kurulan bir platformdur. Bu komisyona başvurmak için, öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılmış olması gerekmektedir. Sigorta şirketinin başvuruyu 15 gün içinde yanıtlamaması veya ödemeyi reddetmesi durumunda, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir.

Sigorta şirketi, başvuru sahibine ödeme yaparsa ancak bu ödeme, araç sahibinin talep ettiği gerçek değer kaybı tutarından düşük olursa, başvuru sahibi yapılan ödemeyi reddedebilir. Ödeme reddedildiği takdirde, mağdur, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunabilir. Sigorta şirketinin yaptığı ödeme tutarının yetersiz olduğunu düşünen kişi, ödemeyi kabul etmeyip, hakem heyeti tarafından tazminatın yeniden belirlenmesini talep edebilir.

Eğer sigorta şirketi, yapılan başvurunun ardından herhangi bir ödeme yapmaz veya ek ödeme yapmayı reddederse, başvuru sahibinin Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvurması gerekir. Komisyon, başvuruyu değerlendirip, karar verecektir. Sigorta Tahkim Komisyonu’nun verdiği karar, uyuşmazlığın çözülmesinde önemli bir aşamadır.

8. Sigorta Tahkim Komisyonu Kararları ve İtiraz Süreci

Sigorta Tahkim Komisyonu’nun verdiği kararlar, uyuşmazlık tutarına bağlı olarak değişir. Bu kararlar, belirli limitler dâhilinde hukuki sonuçlar doğurur:

  • 5.000 TL’ye Kadar Olan Uyuşmazlıklar: Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 5.000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklara ilişkin verdiği kararlar kesindir. Yani bu kararlara itiraz edilemez ve karar doğrudan uygulanır. Zarar gören kişi, Sigorta Tahkim Komisyonu'nun kararını kabul etmek zorundadır.
  • 5.000 TL ile 40.000 TL Arasındaki Uyuşmazlıklar: Bu tür uyuşmazlıklar için verilen kararlar, geçici olarak durdurulabilir. Taraflar, karara karşı itirazda bulunabilir ve bu itiraz 10 gün içinde yapılmalıdır. İtiraz yapıldıktan sonra, itiraz başvurusu 2 ay içinde sonuçlanır ve nihai karar verilir. Komisyonun verdiği karar, itiraz süreci tamamlanana kadar geçici olarak durdurulmuş olur.
  • 40.000 TL ve Üzerindeki Uyuşmazlıklar: Bu tür uyuşmazlıklarda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararlar temyize tabidir. Yani, taraflar kararın kesinleşmesinden önce temyiz başvurusunda bulunabilirler. Temyiz başvurusu, Yargıtay’a yapılır ve karar kesinleşene kadar uygulanmaz. 40.000 TL ve üzeri tutarlara ilişkin itirazlar, tarafların temyiz hakkını kullanabilmesine olanak tanır.

9. Sigorta Tahkim Komisyonu Kararlarının İcrası

Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararlar, belirli bir tutar ve şartlar altında kesinleşmeden önce uygulanamaz. Ancak, belirli bir uyuşmazlık tutarı sınırına kadar olan kararlar kesin olduğunda, bu kararların icrası mümkündür. İtiraz edilmeyen kararlar, derhal icra edilebilir. Eğer itiraz süreci varsa, bu süreç sona erene kadar kararın uygulanması durdurulabilir.

Sigorta Tahkim Komisyonu’nun verdiği kararların uygulanabilmesi için, mahkeme kararı gereklidir. Eğer taraflardan biri kararı uygulamazsa, kararın icrası için İcra İflas Kanunu çerçevesinde yasal işlem başlatılabilir. Sigorta şirketinin kararına uymaması durumunda, kararın zorla uygulanması sağlanabilir.

10. Sonuç

Araç sahipleri, trafik kazalarından kaynaklanan değer kaybı tazminatlarını almak için belirli bir dizi hukuki süreci takip etmelidir. Sigorta başvurusunun yapılması, bilirkişi raporunun alınması, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulması ve mahkeme süreçlerinin doğru bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşır. Bu süreçlerin düzgün bir şekilde takip edilmesi, mağdurun haklarının güvence altına alınmasına yardımcı olur.

Sigorta şirketleri, araç sahiplerine adil bir şekilde tazminat ödeme yükümlülüğü taşırken, başvuru sahiplerinin de haklarını doğru bir biçimde savunabilmesi için hukuki yolları doğru şekilde izlemeleri gerekmektedir. Trafik kazalarından doğan zararlar, doğru bir hukuki süreçle tazmin edilebilir ve mağduriyetlerin giderilmesi sağlanabilir.

    Kümüş & Yüksel Partners Logo

İletişim

E-Posta: info@kypartners.av.tr

© 2024-2025 Tüm hakları saklıdır | KY Partners