Anayasa Mahkemesi’nden 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na İlişkin Önemli Karar
1. Kararın İçeriği
Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 2023/160 Esas, 2024/77 Karar No, 18 Nisan 2024 tarih ve 32521 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (“Arabuluculuk Kanunu”) 18/A maddesinin 11. fıkrasındaki bazı düzenlemeleri iptal etti. Kararda, arabuluculuk sürecine katılmayan tarafların, davanın sonunda kısmen veya tamamen haklı çıksalar dahi, yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmaları ve bu taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi hususları temel haklar ve özgürlükler açısından aşırı bir sınırlama olarak değerlendirildi.
Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. fıkrası, taraflardan birinin, geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk arabuluculuk toplantısına katılmaması halinde, o tarafın, davada kısmi ya da tam olarak haklı çıksa bile tüm yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olacağı ve ayrıca o taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği hükmünü getirmiştir.
Çorum Tüketici Mahkemesi, bu düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünerek, somut norm denetimi talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. AYM, bu başvuruyu inceleyerek, ilgili düzenlemelerin temel hak ve özgürlükler açısından orantısız bir sınırlama teşkil ettiğine ve mülkiyet hakkı ile hak arama özgürlüğüne müdahale ettiği sonucuna vararak, iptal kararı vermiştir.
2. Anayasa Mahkemesi’nin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi, arabuluculuğun dava şartı olarak kabul edildiği uyuşmazlıklarda, tarafların uyuşmazlığın mahkeme huzurunda görülmesini isteyebileceği ve bu nedenle arabuluculuk sürecine katılmamanın, tarafların uyuşmazlıkta uzlaşmayı reddetmeleri anlamına gelebileceğini belirtti. AYM, bir tarafın, geçerli bir mazeret göstermeksizin arabuluculuğa katılmaması durumunda, davada haklı çıksa dahi tüm yargılama giderlerini üstlenmesinin, mahkemeye erişim hakkını aşırı derecede sınırladığını ve buna orantısız bir engel oluşturduğunu tespit etti.
AYM, ayrıca, yargılama giderlerinin ödenmesinin ve vekâlet ücretinin karşılanmasının, Anayasa’da güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile yakından ilgili olduğuna işaret etti. Mahkemeye başvuru ve dava açma hakkının, bireylerin temel haklarından biri olduğunu vurgulayan AYM, bu düzenlemenin, dava yoluyla hak arama özgürlüğünü de kısıtladığını ve bu sebeple Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi.
3. Anayasa Mahkemesi’nin Kararına Etki
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, arabuluculuğa katılmayan tarafların yükümlülüklerini değiştirmiştir. Geçerli bir mazeret göstermeden arabuluculuğa katılmayan tarafın, dava sonunda haklı çıksa dahi, yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve vekâlet ücreti hakkından mahrum bırakılması düzenlemesi iptal edilmiştir. AYM’nin bu kararı, hukuk sisteminde arabuluculuk sürecinin etkinliğinin arttırılmasına yönelik önemli bir değişiklik anlamına gelmektedir.
4. İptal Kararının Yürürlük Tarihi ve Sonuçları
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararı, Resmi Gazete’de yayımlandığı 18 Nisan 2024 tarihinden itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girecek. Bu süre zarfında, ilgili düzenleme geçerli olacak, ancak yürürlük tarihinden itibaren artık geçerli olmayacaktır. Bu durum, arabuluculuk sürecine tabi tüm hukuki uyuşmazlıkları etkileyebilecek bir değişiklik olup, dava sürecinde arabuluculuğa katılmayan tarafların, haklı çıkmaları durumunda yargılama giderlerine katlanma yükümlülüğünün ortadan kalkması anlamına gelmektedir.